küçük köpekler oynaşıyor
güneş yeni uyanmış
martılar denizin üstünde kanat çırparken, içimden bir şeyler
alıp götürüyorlar sanki bir uçtan uca.
güneş yeni uyanmış.
saat çok erken.
şu an kaç çift orgazm olurken,
kaç kişi bileklerini kesiyor,
güneş yeni uyanmış,
sigarasının son fırtını çekerken gözünden bir damla yaş
düşüyor çehresine
yine aynı sabah.
elimde bir şişe şarap selamlıyorum güneşi
ve hesap soruyorum ondan neden uyandın.
köpekler oynaşıyor
aleni, korkmadan. insanlar insanı telaşlar peşinde koştururken,
bilmiyorlar kaçırdıkları onca suretin derinliğini,
daha önce hiç böyle hissetmemiştim. konu seks bile değildi. seks önemli değildi
ki.
rüzgar eserken,
sevdiğinin nefesini omuzunda hissetmek ve tok olduğunu bilmek
. küçük köpekler
oynaşıyor ,
güneş yeni uyanmış ,mutlu değilim dedi kadın, kadehin
ağzında parmağıyla daireler çizerken.
sonunda kafasını kaldırıp ona bakmaya tenezzül etti adam ve
göz bebekleri bir anlığına büyüdü, bunu duymayı beklemiyordu belli ki. yüz
ifadesi olağan ketumluğuna dönerken bıkkınlıkla mırıldandı "yine ne
istiyorsun? drama yaratasın mı geldi?" "hah, her zamanki" diye
düşündü kadın fakat aklından geçenin bir işe yaramayacağını da biliyordu, bu
sahneyi en az on kez yaşamışlardı
"mutluluğumu sana bağlamayı bırakalı uzun zaman oldu,
ya da sen umursamayı bırakalı. emin değilim." cevap olarak sadece bir iç
çekiş alabildi.
başıyla işaret ederek adamdan bir kadeh daha doldurmasını
istedi, sonra sigara paketine uzandı.
otomatikman çakmağa hamle etti adam.
bu, kadını gülümsetti.
son zamanlarda paylaştıkları tek şey, bu sözsüz iletişimdi
belki de.
LUX ET
VOLUPTAS